Bu seri, benim içimde o dönemlerde hiç bir zaman kapanmayacağını sandığım çok büyük yaralar açmıştı...
Hatırlamayanlar için kısaca filmin üzerinden geçiyim;
Baş rolde, Daniel San (Ralph Macchio) ve Bay Miyagi (Bay Robert )
Daniel San; öğrenmeye açık, genç bir delikanlı, fakat durmadan dayak yemesi ile tanınır.
Bay Miyagi, kimse ile muhattap olmayıp yalnızca bonzai ağaçları ile ilgilenen ve chopstickile sinek yakalamaya çalışan, kendi halinde bir adamcağız...
Gel zaman git zaman Miyagi tüm bildiklerini;
"cilala, parlat"
"gücü orada değil, burada toplayacaksın"
şeklinde
Daniel San'a öğretir... Daniel, çabuk öğrenir. Güçlenir, fakat yine de saçma sapan dayak yemeye devam eder. Taaaaa ki, Miyagi o vuruşu öğretenene kadar..
Kartal Vuruşu
bu vuruşla, benim kalbimi de vurur...
O dönemlerde kaç yaşlarındaysam artık, bilemiyorum ama böyle büyük bir aşkla kimseyi sevmedim herhalde...
Öyle aşıktım ki Daniel San'a... Onunla kesin evlenecğimi düşünüyodum. Her yerden fotoğraflarını biriktirip defterime yapıştırıyordum... Ona nasıl ulaşabilirim diye planlar yapıyordum...Evden kaçmaya falan çalıştım...
Bir gün herhalde biraz daha aklım başıma gelmiş olacak ki ona ulaşamayacağım diye salya sümük ağlarken babaannem yanıma gelip
"Niye ağlıyosun kızım" dedi..
"Bu adamla evlenmek istiyorum ama onu nerden bulurum bilmiyorum"demiştim...
O zaman babannem bana;
"Kızım bırak o seni bulsun zaten kaderinde onunla evlenmek varsa gelir seni bulur demişti"
o zaman çok saçma gelmişti ve şimdi hala saçma geliyo:) ilahi babaanne
ucuz kurtulmuşum |
Neyse ki gelip beni bulmadı ve evlenmedik. İlk aşkım, biricik sevgilim Danielimin nerden bilebilirdim bir gün yaşlanıp bu hale geleceğini?
sevgiler,
Kargamel